top of page
Green technology. Environmental technology concept. Sustainable development goals. SDGs..j
Çevre Yönetimi
15 yılı aşkın bir süredir her gün gelişen dünya talepleri karşısında
Çevre Kanunları çerçevesinde kendini geliştirmeyi hedeflemiş dinamik kadromuz ile işimizin başında işletmelerimizin daima yanında olmaktan onur duyarız...
mühendisler
Çevre Danışmanlık Hizmetleri

Çevre Danışmanlığı Nedir?

Çevre danışmanlığı sanayi kuruluşları, fabrikalar ve işletmelerin çevre mevzuatına uygunluğunu sağlamak amacıyla bu konuda yetkin firmalar tarafından verilen hizmettir. Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği Ek-1 ve Ek-2 listelerinde belirtilen faaliyetleri yürüten firmalar tam zamanlı çevre mühendisi istihdam etmek, çevre yönetim birimi kurmak ya da çevre danışmanlığı hizmeti almak zorundadır.

Çevre Danışmanlığı kapsamında yürütülen işler şunlardır;

  • Tesislerin Entegre Çevre Bilgi Sistemine kayıtlarını yapmak,

  • Çevre Mevzuatı kapsamında tesislerin yükümlülüklerini takip etmek,

  • Çevre İzin ve Lisansı işlemlerini yapmak,

  • İç Tetkik hazırlamak,

  • Çevre Mevzuatı ve Atık Yönetimi konulu eğitim düzenleyerek çalışanların bilinçlenmesini sağlamak ,

  • Mevzuata uygunluğu denetlemek ve gerekli düzenlemeleri yaparak uygun olmasını sağlamak.

  • Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile olan görüşme ve yazışmaları sürdürmek.

Çevre Danışmanlık olarak tüm bu süreçlerde yanınızda olmaya hazırız.

Çevre İzin ve Lisans Belgesi 

Çevre İzin ve Lisans Belgesi

Çevre izni, bakanlık tarafınca “Çevre Kanunu uyarınca alınması gereken; hava emisyonu, çevresel gürültü, atıksu deşarjı ve derin deniz deşarjı konularından en az birini içeren izin” olarak tanımlanmıştır.

Çevre Lisansı ise “Tehlikeli Atık, Tehlikesiz Atık, Atık Yağ, Bitkisel Atık Yağ, Atık Pil ve Akümülatör, Ömrünü Tamamlamış Lastik, Ambalaj Atığı Geri Kazanımı, Atık Yakma ve Birlikte Yakma, İleri Termal İşlem Tesisleri (Piroliz, Gazlaştırma), Düzenli Depolama, Atık Ara Depolama, Tıbbi Atık Sterilizasyon, Ambalaj Atığı Toplama ve Ayırma, Gemi Geri Dönüşümü, Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) Hazırlama, Tanker Temizleme, Hurda Metal/ ÖTA İşleme, ÖTA Geçici Depolama, Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya İşleme, Atık Kabul, PCB Arındırma lisans konuları ile ilgili iş ve işlemlere ilişkin teknik yeterliliktir.” olarak tanımlanmaktadır.

Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer alan işletmelerin Çevre İzni/Çevre Lisansı alması zorunludur. Bu başvuru çevre danışmanlık firması, çevre yönetim birimi ya da istihdam edilen çevre mühendisi tarafından gerçekleştirilmelidir.

Çevre izin/Çevre İzin ve Lisansı;

  • Ek-1 listesinde belirtilen işletmelere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı,

  • Ek-2 listesinde belirtilen işletmelere İl Müdürlükleri tarafından verilmektedir.

İl müdürlüğü uygunluk yazısı, geçici faaliyet belgesi, valilik tespit raporu aşamalarından oluşan Çevre İzin ve Lisansı 5 yıl geçerlidir.

ÇED Çevre Etki Değerlendirme

Çevreye karşı zarar verme potansiyeli bulunan faaliyete geçirilmesi düşünülen tüm projelerde zararların hesap edilmesi, alınacak önlemlerin tespiti veya asgari düzeye indirilmesi çalışmalarının tamamına çevresel etki değerlendirilmesi adı verilmektedir. Bu değerlendirmeleri içeren rapor da ÇED raporu olarak adlandırılır. 

Atıksu Görüşü  

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde atıksu “Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sular ile maden ocakları ve cevher hazırlama tesislerinden kaynaklanan sular ve yapılaşmış kaplamalı ve kaplamasız şehir bölgelerinden cadde, otopark ve benzeri alanlardan yağışların yüzey veya yüzey altı akışa dönüşmesi sonucunda gelen sular” olarak tanımlanmıştır. 

Deşarj izin belgesi/ Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatı (GSMR)  

İdare tarafından çıkarılan Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği şartlarını sağlayan işletmeye, İdare tarafından verilen görüştür. İdare tesisin bağlı olduğu il ve belediyeye göre farklılık göstermektedir. 

Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan endüstriyel atıksu, kanalizasyon şebekesine doğrudan veya dolaylı olarak vermesi uygun olmayan işletme, endüstriyel atık suyunu yönetmelikte belirlenen standartlara uygun olarak arıtmakla, yetkili bertaraf tesisine göndermekle ve gerekli izinleri almakla yükümlüdür. 

Endüstriyel atıksu deşarjı olan işletme, idareden Deşarj İzin Belgesi (DİB) almak zorundadır. Endüstriyel atıksuları bu Yönetmelik kapsamındaki deşarj şartlarını sağlayan işletmelere Deşarj İzin Belgesi (DİB) verilir. Deşarj İzin Belgesi aynı zamanda Gayri Sıhhi Müessese Ruhsat olumlu görüşü yerine geçer. Kanalizasyon şebekesi bulunan yerlerde atıksuların kanalizasyon şebekesine bağlanması, kanalizasyona bağlantının mümkün olamadığı durumlarda ise atık suların işletmeye ait fosseptikte toplanması zorunludur.  

Atık Yönetimi

“Her ürün, hizmet üretilirken arkasında kendisinden daha büyük bir atık yığını bırakır. Tüketici ürünü satın alırken bu atıklar ile ilgilenmese de üretici için oluşturduğu atıklar büyük bir sorumluluktur. Biz sorumluluklarınızı üstlenmeye gönüllüyüz siz de gelecek nesillere sürdürülebilir bir çevre bırakmaya gönüllüyseniz doğru yerdesiniz.” 

Endüstriyel Atık Yönetim Planı 

Üretim sonucu ortaya çıkan tek şey ürün değildir. Her ürün, hizmet üretilirken arkasında kendisinden daha büyük bir atık yığını bırakır. Tüketici ürünü satın alırken bu atıklar ile ilgilenmese de üretici için oluşturduğu atıklar büyük bir sorumluluktur. Bu atıklar havayı, suyu, toprağı kirletme potansiyeline sahiptir ve yönetilmesi gerekir. 

Üretim sonucu ortaya çıkan ve kullanım ömrünü tamamlamış her türlü malzemeye Atık adı verilir. 

02.04.2015 tarih ve 29314 sayılı Atık Yönetimi Yönetmeliği gereğince üretim faaliyeti gösteren tüm işletmelerin, atıklarını yönetmesi yasal bir yükümlülük olup her 3 yılda bir yenilenmesi gereken Atık Yönetim Planını Çevre Şehircilik İl Müdürlükleri’ne onaylatması gerekmektedir.  

Atığın oluşumundan bertarafına kadar olan tüm süreç Atık Yönetimi olarak adlandırılabilir. Bu süreç kapsamında ÇEVRE DANIŞMANLIK olarak aşağıda noktalarda uzman kadromuzla sizlere destek sağlamaktan mutluluk duyarız:

 

  • Atıkların yönetmelik kapsamında tanımlanarak uygun kodların verilmesi, 

  • Uygun atık ayrıştırma ekipmanları seçilip, gerekli yerlere konumlandırarak verimli bir atık ayrıştırma sisteminin kurulması, 

  • Tehlikeli atık ve tehlikesiz atık geçici atık depolama alanlarının oluşturulması, 

  • Ayrıştırma ekipmanları ve atıp depolama alanları için gerekli etiketlemelerin yapılması, 

  • Atık yönetimi kapsamında sorumlu personel seçilerek gerekli eğitimlerin verilmesi, 

  • En uygun Lisanslı geri kazanım/bertaraf tesisleri ile iletişime geçerek tesis içinde depolanan atıkların çıkışı için gerekli sözleşmelerin ve nakliye programlarının yapılması, 

  • Endüstriyel Atık Yönetim Planının hazırlanması ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne sunulması ve onayın alınması, 

  • Entegre Çevre Bilgi Sistemi üzerinden Atık Beyan Formu girişlerinin yapılması. 

Endüstriyel Atık Yönetiminin Tesise Faydaları Nelerdir? 

  • Üretim sırasında oluşan atıklar, tespit edilen en uygun noktalarda biriktirilir ve bu atıklar üretim proseslerinden izole bir ortamda muhafaza edilerek daha düzenli bir tesis içi görünüm sağlanır. 

  • Atıklardan doğabilecek çevresel tehlikeler en aza indirilmiş olur. 

  • Tesisin sahip olduğu çevre politikalarına katkı sağlar. 

  • Çalışanlar için daha sağlıklı bir çalışma ortamı sağlanmış olur. 

  • Çalışanların iş disiplinini artırır. 

Endüstriyel Atık Yönetimi, sürdürülebilir bir çevre dolayısıyla yaşam için bir sorumluluktur. Biz sorumluluklarınızı üstlenmeye gönüllüyüz. Siz de gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmaya gönüllüyseniz doğru yerdesiniz. 

Sıfır Atık Yönetimi 

Sıfır Atık Projesi, endüstri kaynaklı atık yönetiminden kapsamlı olarak, tüm toplumun oluşturduğu atığın yönetilmesi amacıyla ortaya koyulan bir harekettir. Alışveriş merkezlerinden hastanelere, okullardan toplu konutlara kadar insan trafiğinin dolayısıyla atık oluşma potansiyelinin olduğu her yerde uygulanması hedeflenmektedir.

Sıfır Atık Projesi ile atıkların kaynağında ayrıştırılarak geri kazanılması ve kaynak tüketiminin azaltılması hedeflenmektedir. Böylece gelecek nesillerden ödünç aldığımız dünyayı onlara en az zararla iade edebiliriz.

Proje ile başlayan süreç, 30829 sayı ve 12.07.2019 tarihli resmi gazetede yayınlanan Sıfır Atık Yönetmeliği ile kanuni bir dayanağa taşınmıştır. Yönetmeliğin amacı, hammadde ve doğal kaynakların etkin yönetimi ile sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda atık yönetimi süreçlerinde çevre ve insan sağlığının ve tüm kaynakların korunmasını hedefleyen sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına, yaygınlaştırılmasına, geliştirilmesine, izlenmesine, finansmanına, kayıt altına alınarak belgelendirilmesine ilişkin genel ilke ve esasların belirlenmesidir.

İlgili yönetmelik kapsamında sıfır atık sistemleri kurulan yerlere Bakanlık tarafından temel, gümüş, altın ve platin olmak üzere dört seviyeden oluşan Sıfır Atık Belgeleri düzenlenir.

Sıfır Atık Yönetimiyle elde edilmesi amaçlanan hedeflerden bazıları aşağıda sıralanmıştır:

  • Kaynak tüketiminin azaltılması,

  • Ekonomik fayda sağlanması,

  • Temiz ortam kaynaklı olarak performansın ve çalışan verimliliğin arttırılması,

  • “Duyarlı tüketici” duygusuna sahip olunmasının sağlanması,

  • Toplumda çevre bilincinin yerleştirilmesi.

  • Çevresel risklerin azaltılmasının sağlanması.

BEKRA Beyanı

“Tehlikeli maddeler bulunduran tesislerde, büyük endüstriyel kazaların önlenmesi ve muhtemel kazaların insanlara ve çevreye olan zararlarının en aza indirilmesi için BEKRA beyanı yapılması zorunludur. Bu beyanın en hassas noktası olan kimyasal sınıflandırmasının alanında uzman kişilerce yapılması mühimdir. ÇEVRE DANIŞMANLIK olarak bu hassas problemi çözmekten mutluluk duyarız.” 

BEKRA’nın Doğuşu 

Seveso, İtalya’da küçük bir kasabadır. Kentin hemen yanı başındaki büyük bir kimyasal firmasına ait fabrikada meydana gelen patlama sonucu beyaz bir gaz bulutu çevreye yayılmıştır. Bu zehirli gaz, bugüne kadar bilinen en zehirli gazlardan biri olan dioksindir. Kasabada kısa bir süre içinde hayvan ve insan ölümleri görülmeye başlanmıştır. Yapılan kontroller sonunda kasabada geniş bir bölgenin tamamen kirlendiği anlaşılmış ve belli bir alan tamamen boşaltılmıştır. 

Seveso kasabasında gerçekleşen bu kaza sonrasında, endüstriyel kazaların oluşmasının engellenmesi ve gerekli önlemlerin alınması adına Seveso Direktifi (82/501/EEC) kabul edilmiştir. Bu direktif ülkemiz mevzuatlarına uyarlanarak, Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik (BEKRA) adı ile 30 Aralık 2013 tarih ve 28867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 

Büyük Endüstriyel Kaza Nedir? 

Herhangi bir kuruluşun işletilmesi esnasında, kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan ve kuruluş içinde veya dışında insan ve/veya çevre sağlığı için anında veya daha sonra ciddi tehlikeye yol açabilen bir veya birden fazla tehlikeli maddenin sebep olduğu büyük bir yayılım, yangın veya patlama olayı, Büyük Endüstriyel Kaza olarak tanımlanmaktadır. 

BEKRA Beyanı 

Tehlikeli maddeler bulunduran tesislerde, büyük endüstriyel kazaların önlenmesi ve muhtemel kazaların insanlara ve çevreye olan zararlarının en aza indirilmesi amacıyla gerçekleştirilen bildirime BEKRA Beyanı denir. 

Yönetmelik Ekleri kapsamında yer alan tehlikeli maddeleri bulunduran kuruluşlar, bulundurdukları maddeler ile miktarlarını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sistemi üzerinden girerek BEKRA Beyanı yapma sorumluluğu taşır. 

Yapılan beyan sonrasında işletmeler; “Alt Seviyeli Kuruluş”, “Üst Seviyeli Kuruluş” veya “Kapsam Dışı” olarak sınıflandırılır. 

Yapılan sınıflandırma sonrasında işletme sınıfına göre farklı sorumluluklar doğmaktadır: 

  • Alt Seviyeli Kuruluş è BEKRA Bildirimini yapması ve BKÖP (Büyük Kaza Önleme Politikası) Raporu hazırlaması gerekmektedir.  

  • Üst Seviyeli Kuruluş è BEKRA Bildirimini yapması ve Güvenlik Raporu hazırlaması gerekmektedir. 

  • Kapsam dışı è Sadece BEKRA Bildirimini yapması yeterlidir. 

Bu aşamada hassas nokta kimyasal sınıflandırmasının alanında uzman kişilerce yapılarak, işletmenin seviyesinin belirlenmesidir. ÇEVRE DANIŞMANLIK olarak bu hassas problemi çözmekten mutluluk duyarız. 

Atık Beyanı

Üretim faaliyeti gerçekleşen tüm işletmelerden tehlikeli ya da tehlikesiz atık çıkışı gerçekleşir. Atık üreticileri oluşan bu atıkları yönettiğine dair Entegre Çevre Bilgi Sistemi üzerinden beyanda bulunma sorumluluğu taşımaktadır. 

02.05.2015 tarihli ve 29314 sayılı Atık Yönetimi Yönetmeliği’ne göre “İşletmeler, tesislerinde oluşan atıklara ait Atık Beyan Formunu bir önceki yıla ait bilgileri içerecek şekilde her yıl Ocak ayı itibariyle başlamak üzere en geç Mart ayı sonuna kadar Bakanlıkça hazırlanan çevrimiçi uygulamalar kullanarak doldurmak, onaylamak, çıktısını almak ve beş yıl boyunca bir nüshasını saklamakla” yükümlüdür. 

Toprak Kirliliği

“Tesislerde üretim sonucu oluşan atıkların uygun koşullarda depolanmaması veya toprak zemin üzerine atılması sonucunda toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı bozularak varlık nedenini karşılayamaz hale gelir. Bu durum yönetmeliklerce yasaklanmış olup tesislerin zemin, depolama alanı, kullandıkları kimyasallar vb. bilgiler ışığında “Kirlenmiş Sahalar Beyanı” yapması zorunludur. ÇEVRE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ. olarak firmanızın, ilgili yönetmelik çerçevesinde yükümlü oldukları Toprak Kirliliği Beyanları’nı yapmak ve toprağa olan saygımızı sunmaktan gurur duyarız.” 

Toprak Kirliliğinin Önlenmesinin Önemi;

Toprak kirliliği, toprağın doğal yapısının bozularak varlık nedenini karşılayamaz hale gelmesidir.  Kirlenen doğrudan toprak gibi görünse de dolaylı olarak kirlenecek olan yeraltı suları, çevrenin kirlilik seviyesini artırmaktadır. Ayrıca beslenme ve içinde bulundurduğu mikroorganizmaların hayati faaliyetlerinin devam ettirmesi açısından da toprak kirlenmesinin ne derece önemli olduğu görülmektedir. 

Alıcı ortam olarak toprağın kirlenmesinin önlenmesi, kirlenmenin mevcut olduğu veya olması muhtemel sahaları ve sektörleri tespit etmek, kirlenmiş toprakların ve sahaların temizlenmesi ve izlenmesi esaslarını sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde belirlemek amacıyla 08.06.2010 tarih 27605 sayılı Resmi Gazete’de Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik yayımlanmıştır.  

Yönetmelik gereğince “Her türlü atık ve artığı, toprağa zarar verecek şekilde, Çevre Kanunu ve ilgili mevzuatta belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde toprağa vermek, depolamak gibi faaliyetlerde bulunmak yasaktır.”  

Toprak Kirliliği Beyanı 

Beyan kapsamında ÇEVRE DANIŞMANLIK olarak aşağıda noktalarda uzman kadromuzla sizlere destek sağlamaktan mutluluk duyarız: 

  1. NACE Koduna göre, Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik, Ek-2 Tablo 2 de yer alan işletmeler, Faaliyet Ön Bilgi Formunu, Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sisteminde doldurarak il müdürlüğüne bildirir. 

  1. İl müdürlüğü, Faaliyet Ön Bilgi Formunu kontrol ederek Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sistemi üzerinden onaylar. 

  1. Faaliyet sahibi bu formu yazılı ve imzalı olarak da il müdürlüğüne iletmekle yükümlüdür. 

  1. İl müdürlüğü, onaylanan Faaliyet Ön Bilgi Formunu yazılı ve imzalı olarak Bakanlığa bildirmekle yükümlüdür. 

  1. Bakanlık bu bildirileri, Potansiyel Kirlenmiş Sahalar Listesine dahil eder. 

ÇEVRE DANIŞMANLIK olarak firmanızın, ilgili yönetmelik çerçevesinde yükümlü oldukları Toprak Kirliliği Beyanları’nı yapmak ve toprağa olan saygımızı sunmaktan gurur duyarız. 

Depozito Uygulama Planı 

İçerik üretilecek.

© 2022 designed by cihanayan

çevre danışmanlık mühendislik sıfır atık yönetimi

HIZLI ERİŞİM

Atakent Mahallesi 241.Sokak Terrace Tema

B-Blok Daire:6 Küçükçekmece İSTANBUL

0212 912 66 10

image.png

KURUMSAL

SOSYAL MEDYA

bottom of page